Deri ve Deri Mamulleri Sektörünün Sürdürülebilirlik Yol Haritası Açıklandı
TİM Başkanı Mustafa Gültepe, TİM ve ihracatçı birlikleri olarak sürdürülebilirlik alanında Türk ihracatçılarına öncülük ettiklerini belirterek, TİM sürdürülebilirlik Eylem Planını iki yıl önce açıkladıklarını anımsattı. Yılbaşından bu yana, hazır giyim, otomotiv ve makine sektörlerinin eylem planları tamamlandıklarını aktaran Gültepe, deri sektörüyle birlikte 15 sektörün eylem planı tamamlanmış olduğunu ifade ederek yılsonuna kadar tüm sektörlerin eylem planının hazır olmasını hedeflediklerini söyledi.
Deri’nin, Türkiye ihracatı için önemli bir sektör olduğunu, bu sektörde küresel bir marka haline gelindiğine işaret eden Gültepe, “Turkish Leather”ın marka değerinin her geçen gün artmasının Türkiye’nin genel ihracat profilini de pozitif yönde etkilediğini belirtti. Geçen yıl deri sektörünün toplam ihracatında yüzde 19’a yakın artış kaydedildiğini ve 2 milyar doların aşıldığını aktaran Gültepe, “Bu ihracatın yüzde 39’luk bölümünü, Avrupa Birliği ülkelerine gerçekleştirdik. 2023’ün ilk yarısında da istikrarımızı koruyarak yine 1 milyar doları aşkın deri mamulü ihracatına imza attık. Son 5 ayda sektörümüzün göstereceği performansla 2022’deki rakamı aşacağımıza inanıyorum” dedi.
Avrupa Yeşil Mutabakatı’nda gerçekleştirilen düzenlemelerin devreye girmesiyle sektörlerin çeşitli risklerle karşı karşıya kaldığına dikkat çeken Gültepe, Türkiye’nin en önemli ihraç pazarlarından biri olan Avrupa Birliği ile küresel ekonomilerin daha yeşil, döngüsel ve dijital hale geldiğini ifade etti. Gültepe AB Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması ve Yeşil Mutabakat Sanayi Planı gibi sektörlerin geleceğini etkileyecek köklü değişikliklerin olduğunu belirterek “Ana ihraç pazarlarımızla uyum sağlamak adına bu gelişmelere kayıtsız kalamayız. AB’ye ihracat yapan sektörlerimizin değer zincirinde şeffaflığa yönelik çalışmalarını yoğunlaştırması, enerji ihtiyacını yenilenebilir kaynaklardan karşılaması gerekiyor. Ayrıca biyolojik olarak çözünür ambalajlama ve geri dönüşüme olanak sağlayacak bir tedarik zinciri tasarımı elimizi daha da kuvvetlendirecek” dedi.
Dönüşümün kolay olmadığının farkında olduklarını, özellikle finansal tarafıyla, dönüşümün ciddi bir emek ve sabır gerektirdiğini söyleyen Gültepe, ilgili tüm bakanlıklarla yapılan görüşmelerde, dönüşümün finansmanı için taleplerini ilettiklerini kaydetti. Bu noktada devlet – özel sektör iş birliğinin son derece önemli olduğunu vurgulayan Gültepe Küresel tekstil ürünleri üretiminin 2000-2015 yılları arasında iki katına çıktığını anımsatarak giyim ve ayakkabı tüketiminde de 2030’a kadar yüzde 63 artması beklendiğini, bu pastadan pay alma noktasında en güçlü aday olduklarını ifade etti. Gültepe “Yeşil dönüşüm süreciyle bunu taçlandırarak, Türkiye’yi marka ülke haline getirmeyi arzuluyoruz. Elbette her sektörümüzde bu iradenin ortaya konmuş olması son derece önemliydi. Çalışma için Sevgili Güven Başkanın şahsında tüm deri ve deri mamulleri sektörümüzü tebrik ediyorum.” dedi.
“Yol haritası ile gelecek nesilleri korumayı amaçlıyoruz”
İstanbul Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği (İDMİB) Yönetim Kurulu Başkanı ve Türkiye Deri ve Deri Mamulleri Sektör Kurulu Başkanı Güven Karaca, yol haritasıyla gelecek nesilleri korumayı amaçladıklarını aktardı. Karaca “Ticaret Bakanlığımızın yeşil mutabakat eylem planında deri sektörümüzün iki eylem ana maddesi var. Bunlardan ilki, su tüketiminin fazla olduğu tabakhane sektörü için temiz üretim mevzuatının oluşturulması. Diğeri ise tekstil ve deri ve deri mamulleri sektörlerimizde temiz üretim uygulamalarına ilişkin eğitim programlarının düzenlenmesi. Sürdürülebilirlik kavramını içselleştirerek deri ve deri ürünleri üretimini yeniden tasarlamak ve gelecek için daha iyi bir miras yaratmak için birlikte çalışmaya hazırız.” ifadelerini kullandı.
Ege Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği (EDMİB) Yönetim Kurulu Başkanı ve Türkiye Deri ve Deri Mamulleri Sektör Kurulu Başkan Yardımcısı Erkan Zandar ise Türkiye’nin en ciddi ihraç pazarı olan Avrupa’nın, günümüzde Yeşil Mutabakat konusunu inanılmaz derecede önemsediğine dikkat çekti.
Özellikle hazır giyim ve tekstilde başlatılan uygulamaların olduğunu aktaran Zandar, “Deri ve deri mamullerinde de bunun kısa vadede geleceğini hepimiz biliyoruz. Şirketlerimizi bu dönüşüme hazır tutmak için elimizden geleni yapıyoruz. Türkiye’de ciddi anlamda sertifikasyon alan deri firmaları var. Biz ham maddeden itibaren zaten bunu başlattık. Mamul kısmıyla ilgili de sertifikasyon ve mobil programlarına dâhil olan çok firmamız var. Bunlar önümüzdeki yıllarda zaten ön plana gelecek” dedi.